Geçenlerde okuduğum bir haberin analizini yapmak istedim bugünkü yazımda.

Söz konusu haber; TÜİK verilerine göre son 10 yıl da boşanmaların % 29 artış gösterdiğine dair.

Bu süreçte 6 milyon 6 bin 732 çift evlenirken, 1 milyon 218 bin 458 çiftte boşanmış.

En çok boşanma olan il İstanbul olurken, en az olan da sadece 46 çiftle Ardahan olmuş.

Peki ya boşanmalarda ki bu artış neden?

Muhakkak ki birden fazla nedenleri var bunun.

Git gide zorlaşan hayat şartları, hoşgörüsüzlük, sabırsızlık, sadakatsizlik, azla yetinmeme, birbirlerini iyice tanımadan yapılan evlilikler vs.

Ve tabii ki de şans, kader, kısmet.

Ayrı ayrı hepsi birer etken şüphesiz.

Gariptir ki; yokluk kadar varlıkta ayrı bir dert günümüzde.

Yokluk için de var olmaya, hayatlarını devam ettirmeye çalışan bazı çiftler yaşam mücadelesi için af buyurun birbirlerini yerlerken, varlık içindekilerden bazıları da yapacak, elde edecek bir şey bulamamalarından didişiyorlar belli ki!

Hiç unutmam, yıllar önce bir kardeşimiz aynen şöyle demişti bir sohbetimiz sırasında:

“Abi inan eşimin temizliğe gitmesinden zerre kadar gocunmuyorum. Ama eve döndüğünde çalıştığı evlerde gördüğü eşyalardan edinmek istiyor ona üzülüyorum. Malum bizim onları alacak gücümüz yok. Sırf bu yüzden ihtiyacımız olmasına rağmen ev temizliğine gitmesini istemiyorum”

İşte bu da ‘özenti’ faktörü ve madalyonun bir başka yüzü!

Sosyal medya sayesinde her türlü yaşantının gözler önünde olduğu bir dünya da herkese daha çok sabır ve metanet diliyorum.

Allah hiç kimsenin aile bütünlüğünü, rahatını, huzurunu, mutluluğunu ve sağlığını bozdurmasın inşallah