11:14 - Edirne Makedon Kulesi’nin müze olma yolunda ilk adımı atılıyor.
22:28 - “E-TİCARET OLARAK KOBİ’LERİN YANINDAYIZ”
14:47 - Türk bayan haltercimiz , halter camiasının yüzünü güldürdü.
17:58 - EDİRNESPOR 1.LİG YOLUNDA EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR.
22:36 - Dünya Yürüyüş Günü Etkinliği Gerçekleştirildi
16:48 - Danıştay’ın yaz saati kararı uygulanmalı
09:32 - AV.ÇAĞRI MUŞTU İLÇE BAŞKANI SEÇİLDİ..
11:50 - ODA VE BORSA SEÇİMLERİ ERTELENDİ…
09:50 - GAZİMİHAL HAMAMI HALA BEKLİYOR…
08:17 - AHİLER ŞED KUŞANDI
Davulun sesi uzaktan hoş gelir derler ya, çok doğru.
Genelde hep böyledir.
Bazı şeyler, içinde bulunanı rahatsız etse de dışarıdan bakan için mükemmeldir.
Örneğin; yaşadığımız kentin olumsuzluklarını görürüz çoğu zaman.
Bir başka kente gittiğimizde de orası harika bir yer olarak yer alır belleğimizde.
Oysa yaşadığımız kente gelenler de aynı şeyleri hissederler.
Bu düşünce hiç değişmez, daima böyle devam eder.
Bir şeyi tam anlamak için orada yaşamak lâzım aslında.
Bir iki günde yapılan tespitler çok ta gerçeği yansıtmaz.
Herhangi bir mahalle de; günler, saatler süren su-elektrik kesintisi günü birlik ziyaretçilerin dikkatini çekmez meselâ.
O yerde sürekli ikamet etmeyenler kenar mahalleleri, sokaklarının halini bilemezler.
Şehrin güzel ve tarihi yerlerini dolaşır, yer içer giderler.
Dolayısıyla birçok sıkıntıyı görme şansları yoktur.
Fakat ben yaşım ilerlediğinden midir nedir bilmiyorum, daha objektif bakmaya başladım artık yaşadığım kente.
Güzel bakan güzel görür derler ya, güzel gözle bakmaya başladım bende.
Daha da doğrusu teraziye koymaya başladım gördüklerimi.
Bir kefesine güzel şeyleri, diğerine olumsuzlukları koydum.
Gördüm ki güzellikler daha ağır basıyor şuan için.
Zaman zaman eleştiri hakkımı kullanmış ve kullanacak olsam da, iyi ki Edirne’deyim.
İyi ki bu güzel ve sakin kentte yaşıyorum.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.